14 Eyl GELECEK BULUŞMALARI- SEVBAN BAYIRLI&HÜSEYİN KUYULU

35. Gelecek Buluşmamızda bugün 2 değerli konuğumuz vardı.  Sevban Bayırlı ile sosyal yaşamımızda her zaman bir yeri olan ve dünya çapında en çok ticareti yapılan gıda maddesi olan kahvenin geleceğini ve kahve üretimindeki temel hususları konuştuk. ?Kahve meyvesinin çekirdeğine ulaşmak için birbirinden zahmetli adımlardan geçiliyor. Endüstriyel tüketime geçilmesiyle birlikte meyvenin toplanması makineler yoluyla yapılıyor. Ancak nitelikli çekirdeklere ulaşmak için, çürük ve henüz olgunlaşmamış meyvelerin toplanma aşamasında elle ayrılması gerekiyor. Standart bir kahve tadı yakalamak isteyen büyük kahve şirketleri kahve çekirdeğini çok yüksek ısılarda kavuruyor. ?Aslında her bir kahve çekirdeğinin tadı birbirinden farklı. Çünkü, süngerimsi bir yapıya sahip olan çekirdek her türlü florayı içine hapsedebiliyor. ?Türk kahvesi, bir kahve çeşidi değil, demleme yöntemidir. Aslında bizim kahveyle temasımız çok eskilere dayanmıyor. Çünkü, kahve yetişmesi için tropik iklime ihtiyaç duyuluyor. Osmanlı ancak Yemen’e hakim olduğunda kahveyi tekeline alıyor, kahve meyvesinin gümrükten çıkmasını engelleniyor. ?Dünyada 50 insandan 1’i geçimini kahveden sağlıyor. ?3.dalga, kahveye bir kimlik kazandırdı. Kahve zinde tutan içecekten, bir haz aracına dönüştü.

Gelecek Buluşmaları’nın 2.kısmında AGAH Uluslararası Sinema Derneği Başkanı Hüseyin Kuyulu ile sinemanın geleceği üzerine konuştuk. ?Ülkemizde sinema sektöründeki en önemli sorun ahlaki ve milli değerleri yansıtan projelerin önünün açılmaması. ?Günümüzde sinema beyaz perdeye bağımlı olmaktan çıktı, dijital ortama taşındı. Bu yüzden yayıncılık anlayışı da tamamiyle değişti. ?Dijitalleşen yayıncılık çağında kendi içeriklerimizle var olamazsak kimliğimize yabancı ithal yayınlara maruz kalmaya devam edeceğiz. ? Gelişim seyrine baktığımızda ülke olarak ilgisiz kaldığımız sinema sektörü artık sanat amacından çok propaganda için bir araç haline geldi. ?Tarihimize ve edebiyatımıza yeterince bağlı olmadığımız için kendi hikayelerimizi üretemiyoruz. İran ve Hindistan’ın sinemadaki başarısı kültürlerini yansıtmaktan geri durmamalarıyla yakından ilgili.